Ağız Kokusunun Sebepleri-Güncel Çözüm Önerileri ve Ağız Kokusu için Probiyotik Kullanımı

Ağız Kokusunun Sebepleri

Ağız kuruluğu: Tıbbi terimi Xerostomia olarak adlandırılan kuru ağız rahatsızlığı,anaerobik bakteri üremesi için mükemmel bir ortam sağlar. Uzun süren konuşma, sigara içme, alkol alma ve horlama birkaç temel nedendir. Çoğu kişi, uyurken tükürük üretiminin olmaması nedeniyle sabah nefes kokusu hisseder. Sağlıklı bireyler için yiyecek kokuları geçicidir ve normal tükürük akışı ile birkaç dakika içinde ortadan kaldırılırlar. Bununla birlikte, ağız kuruluğu ve tükürük eksikliği çeken bireylerde, küçük gıda kokularının bile uzun vadeli sorunlara neden olabileceği görülmüştür.

Gıdalar: Ağız kokusu (halitosis), içerdikleri sülfür bileşenleri nedeniyle soğan, sarımsak gibi yiyeceklerle artabilir. Ayrıca, süt ürünleri ,et, balık gibi besin maddeleri de yoğun protein içermeleri nedeniyle sülfür üreten anaerobik bakteriler için besin kaynağı oluştururlar. Aynı şekilde rafine edilmiş ve işlenmiş şekerler de bu bakteriler için besin kaynağıdırlar ve ağız kokusu probleminin alevlenmesine neden olabilirler . Asitli oldukları ve bu bakterilere ideal bir üreme ortamı sağladığı için, kahve ve meyve suları da ağız kokusu sorununu tetikleyebilirler.

Zayıf diş hijyeni: Yetersiz ağız bakımı, dişlerde ve diş etlerinde bakteri oluşumuna neden olur. Dişler yüzeylerini cildin yapabileceği şekilde dökmemektedir, bu nedenle mikroorganizmalar dişlere kolaylıkla yapışabilir ve uzun süre orada kalabilirlerler. Bu bakteriler, yeterli fırçalama ile sürekli olarak ortamdan uzaklaştırılmazlar ise, , yaygın olarak diş plağı olarak bilinen biyofilm tabakasına dönüşürler. Diş-diş eti sınırında plak birikimine izin verildiğinde, plak bu bölgede zamanla sertleşir ve yoğun bakteri aktivitesi nedeniyle diş ve diş etlerinde yıkım oluşturmaya başlar. Bu durum gingivitis ve periodontitis olarak adlandırılan diş eti iltihabı hastalıklarına neden olur. Bu tür rahatsızlıklar sonucunda,kanayan dişetleri ve hastalıklı dokulardan ağız kokusuna neden olacak bakteriler için gerekli yakıt görevi görecek olan proteinler açığa çıkarılmış olur. Bu durumda sürekli bir ağız kokusu oluşması çok mümkündür. Bunun dışında diş çürükleri ve hatalı yapılan veya kirli diş protezleri de ağız kokusuna neden olmaktadır.

Hastalıklar : Araştırmalara göre, tüm halitoz vakalarının tahminen% 10'u bazı hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Diyabet, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, kanser, karaciğer hastalığı, solunum yolu enfeksiyonları veya metabolik rahatsızlıklardan muzdarip bireyler genellikle ağız kuruluğundan dolayı ağız kokusu hissederler. Sinüzit, pnömoni, bronşit, postnazal akıntı ve polipler de hava yollarını etkiler ve aynı zamanda ağız kokusunu olumsuz yönde daha da arttırabilirler. Kötü nefes ile ilişkili diğer yaygın hastalıklar, burun kokusu ve bademcik taşları, ağız mantarı enfeksiyonları ve diş eti hastalıklarıdır. Ayrıca antidepresanlar, yüksek tansiyon ilaçları ve antihistaminikler gibi bazı ilaçlarda, tükürük üretimini azalttığı için ağız kuruluğuna ve dolayısıyla ağız kokusuna etki edebilir.

 

Ağız Kokusu Belirtileri

Kötü bir nefes aslında bize bir şeylerin dengesinin bozulduğunu anlatır. Aslında antropologlar, insanlar birbirlerini ilk öpmeye başladıklarından beri , karşısındaki insanın nefesini koklayabilmenin ilişkinin sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu söylerler. Karşıdaki kişi koku testini geçemezse ilişkide ki bir sonraki adıma geçmek mümkün olmamaktadır.

Ağız kokusu (Halitoz), kişinin kendine olan saygısını azaltan, günlük yaşamını ve kişisel ilişkileri etkileyen tıbbi bir durumdur. Kronik veya tekrarlayan ağız kokusu olan insanlar genellikle kendi özgüvenlerini kaybederler. Ağız kokusu sorununa sahip olup olmadığınızı anlamak bazen mümkün olmayabilir, çünkü genellikle kendi kokusunu hissetmek mümkün olmayabilir. Dahası, aile üyeleri ve meslektaşlarınız da bu durumu size söylemeye çekinebilirler. Ağız kokunuz olup olmadığını öğrenmenin en iyi yollarından biri bileğinizin iç kısmını yalamak, beş saniye beklemek ve sonra bir nefes almaktır.

Halitosis (ağız kokusu) semptomlarının çoğu, altında yatan sebebe bağlıdır. En yaygın semptomlar geniz akıntısı, dil üzerinde beyazlık, acı bir metalik tat ve artmış tükrük yoğunluğudur. Ağız kuruluğu ile ilişkilendirilen ağız kokusuna sahip bir çok birey, konuşma veya yutkunma güçlüğü, kuru gözler veya ağız içinde yanma hissi duyarlar. Ateş, boğaz ağrısı, geçmeyen öksürük, boyun bölgesinde şişmiş lenf nodülleri gibi belirtiler solunum yolu enfeksiyonunu işaret ederler ki, bu da ağız kokusu problemini tetikleyen faktörlerden birisidir.

 

Ağız Kokusunun Doğru Teşhisi

Kronik halitozisin (ağız kokusunun) esas kaynağını belirlemenin en iyi yolu, profesyonel bir tanı için diş hekimi veya doktoru ziyaret etmektir. Bu durumu çözmeye hazır olduğunuzda, muayeneyi yapan sağlık profesyoneliyle açık ve dürüst olduğunuzdan emin olun. Altında yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi önermek için yaşadığınız tüm sağlık sorunlarını anlaması önemlidir.

Halimetre (portatif sülfür gaz monitörü olarak da bilinir) bu alanda en sık kullanılan klinik tanı aletidir. Ağız havasındaki hidrojen sülfür konsantrasyonunu her bir milyarlık birimde (ppb) ölçer. Halimetrede, son 20 yıldır klinisyenlere tekrarlanabilir sonuçlar sağlayan patentli bir elektrokimyasal voltametrik sensör kullanılmaktadır.

 

Ağız Kokusunu Önleme Yöntemleri

Ağız Kokusu için Ağız Probiyotiği Kullanın; Ağız kokusunun baş aktörlerinin ağızdaki bakteriler olduğu düşünülürse, bu bakterilerin sayısının azaltılıp faydalı bakterilerin sayısının arttırılması sorunun çözümü açısından mükemmel fayda sağlayacaktır.

Lif yönünden zengin prebiyotik gıdalar tüketin; Yulaf, arpa, çavdar, kuşkonmaz, yeşil sebzeler, kırmızı meyveler gibi yüksek lifli gıdalar ağız kokusunu (halitosis) önlemeye yardımcı olurlar. Pasta, tatlı dondurma gibi fazla işlem görmüş rafine şeker içeren gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır.

Ağız duşu ve gargara kullanın; Bazı gargara ve ağız duşları ağız kokusunu önlemede etkilidir. Alkol içeren gargaralar kullanılmamalıdır. Alkol ağız kuruluğuna neden olduğu için ağız kokusu problemini daha da tetikleyecektir.

Yeşil ve siyah çay tüketin; İçerdikleri polifenol, sülfür (kükürt) bileşiklerinin ve oral bakteri oluşumunun eliminasyonuna yardımcı olduğu için bu tür çayların tüketimi faydalı olacaktır.

Kuruluğa neden olacak ilaçlardan kaçınma; Tıbben kesinlikle gerekli olmadığı sürece antidepresanlar, diüretikler, ağrı kesiciler ve antihistaminikler gibi ilaçlar kullanılmamalıdır. Bu tür ilaçlar tükrük akışını önleyebilir ve kronik ağız kuruluğuna neden olabilirler.

Sodyum Lauril Sülfat ve alkol içeren ürünler kullanmaktan kaçının; Ağız kuruluğuna neden olup, ağız kokusu problemini arttıracağı için alkol ve sodium lauril sülfat içeren ağız hijyeni ürünlerinin kullanımından kaçının.

Et,balık ve süt ürünleri tükettikten sonar ağzınızı temizleyin;

Tutarlı ve eksiksiz ağız hijyeni uygulaması sorunun çözümü için etkili bir yöntemdir.

Sigarayı bırakın; Çalışmalar göstermiştir ki, sigara içen bireyler ağız kuruluğu ve periodontal (diş eti) hastalıklar açısından yüksek risk altındadır. Dahası, sigara içen bireyler, perhiz,alkol kullanımı ve durumu daha da alevlendirecek reçeteli ilaç kullanımı gerektiren kronik anksiyete durumlarıyla daha fazla ilişkilendirildiği için rahatsızlık daha da şiddetlenebilir.

Ağız yerine burundan nefes alın: Nefesinizi etkileyebilecek ve ağız kuruluğuna neden olabilecek horlama veya uyku apnesi problemlerini çözmeye çalışın  

Leave your comments

Comments

  • No comments found